
Bir oyuncu faresi seçerken performans kadar tasarım ve kullanım rahatlığı da büyük önem taşıyor. HyperX’in yeni modeli Pulsefire Haste 2 Wireless, köklü bir değişim sunmuyor belki ama doğru yönde çok ciddi bir evrim geçirmiş. Bu model, selefi Haste Wireless’ın güçlü yönlerini korurken eksiklerini de büyük ölçüde tamamlamış. Gelin, detaylara birlikte bakalım.
Tanıdık ama Yenilenen Bir Tasarım
Haste 2 Wireless, 124 x 67 x 38 mm boyutlarıyla neredeyse her el boyutuna ve tutuş stiline uyum sağlıyor. Eğer eliniz çok küçük değilse veya fingertip tutuşu tercih etmiyorsanız, bu fare size göre. Tasarım çizgileri genel olarak selefiyle aynı; ancak en önemli fark, artık gövde üzerinde o ikonik bal peteği deliklerin olmaması.
HyperX, deliksiz bir yüzeyle de 61 gramlık ağırlığı korumayı başarmış. Bu sayede hem daha şık bir görüntü hem de daha kompakt bir yapı elde edilmiş. Hafif pürüzlü yüzey, parmak izi bırakmazken iyi bir kavrama hissi sunuyor. Üstelik lastik yan desteklere ihtiyaç duymadan.
Yapı Kalitesi ve Ergonomi
Ürünün genel işçiliği gerçekten etkileyici. 2.4GHz adaptörünü farenin içinde taşıyabiliyor ve adaptör yerindeyken bile herhangi bir sallantı veya ses çıkışı olmuyor. Ciddi baskılara rağmen hiçbir gıcırdama ya da esneme yaşanmaması, dayanıklılığa verilen önemin bir göstergesi. Ayrıca RGB aydınlatması yine tek bölgede sunulmuş ve renk doğruluğu oldukça iyi.
Bir diğer güzel gelişme: Bu model artık Bluetooth desteği de sunuyor. Böylece daha esnek bir kullanım imkânı sağlanmış. Üstelik, sensörde yapılan değişime rağmen pil ömrü yine 100 saat civarında kalmayı başarıyor. Yani enerji tüketimi konusunda yine oldukça cömert bir ürünle karşı karşıyayız.
Performans: Sınıf Atlayan Bir Seviye
HyperX, Haste 2 Wireless’ta daha önce kullandığı PAW 3335 sensör yerine pazardaki en hızlı ve verimli sensörlerden biri olan Pixart PMW 3395‘e geçmiş. Firma bunu “HyperX 26K Sensor” olarak adlandırsa da, teknik özellikler son derece tanıdık: 26.000 DPI, 650 IPS hız, 50G ivmelenme ve 1000Hz polling rate ile üst düzey bir performans vadediyor.
MotionSync teknolojisi sayesinde farenin konum hassasiyeti çok daha iyi ayarlanıyor. Ayrıca 1.0 mm gibi düşük bir lift-off mesafesi sunması da profesyonel kullanım için oldukça önemli bir detay.
Switchler ve Malzeme Kalitesi
Tuş hissiyatı konusunda HyperX kendi yolunu çizmiş. Bu modelde kullanılan “Transparent Red Shell Black Dot” mekanik anahtarlar, Kailh GM8.0’ın tok yapısını andırıyor, ancak HyperX imzalı bir dokunuşla. 100 milyon tıklama ömrü sunan bu switchler, optik olmayan anahtarlar arasında bir rekor sayılabilir. Pre-travel yok denecek kadar az ve basım hissi oldukça tatmin edici.
Yan tuşlar ise biraz süngerimsi bir his veriyor ve bu da ergonomi açısından küçük bir eksi puan olarak not edilebilir.
Kablo kısmında da HyperX cömert davranmış. Şarj için sunulan HyperFlex 2 kablo oldukça esnek ve düşük sürtünmeye sahip. Ayrıca kutudan çıkan PTFE skatezler hem harika bir kayganlık sunuyor hem de kutu içeriğine yedek skatezlerin dahil edilmesi kullanıcı dostu bir hareket olmuş. İsteyenler için ayrıca kavrama bantları da mevcut.
Yazılım ve Kullanım Deneyimi
NGENUITY yazılımı yıllar içinde büyük bir devrim geçirmemiş olsa da işlevselliği yeterli düzeyde. İlk yüklemede bazı sıkıntılar yaşansa da, yeniden kurulumla yazılım stabil çalışıyor ve cihaz üzerindeki tüm ayarları yönetmeye olanak tanıyor.
Sonuç: Sınıf Atladı
HyperX Pulsefire Haste 2 Wireless, selefine kıyasla yalnızca küçük iyileştirmeler değil, ciddi bir kalite sıçraması sunuyor. Teknik performansı, konforu ve işçiliğiyle artık yalnızca “fiyat/performans” ürünü değil, aynı zamanda elit segmentte de güçlü bir alternatif.
HyperX, doğru hamlelerle Pulsefire Haste 2 Wireless ile gerçekten harika bir iş çıkarmış.
Sponsorlu İçerik
İlk yorum yapan olun