vivo Y35 incelemesi

Şu sıra telefon satın alma arayışında olan, ancak hangi telefonu neden alacağı konusunda kafası karışık olan kullanıcılar bu içeriğe mutlaka göz atmalı. Kullanıcıların satın alma noktasında bir telefonda hangi noktalara dikkat etmesi gerektiğinin altını çizeceğim. Böylece her sene telefon değiştirmek zorunda kalmak yerine uzun yıllar size yol arkadaşı olacak ve “Her Zaman Y’eni” kalma iddiasında olan bir telefon üzerinden görüşlerimi paylaşacağım.

Bir telefon alacaksak önce markaya bakarız, çünkü en başta o markaya güven duymamız gerekiyor. Piyasada erişebileceğiniz pek çok telefon markası var ve bu iyi markalar arasından seçim yapmak gerçekten de kolay değil. Ancak çok yüksek fiyatlara çıkmadan birçok kullanıcının bütçesine uygun telefon alacağını varsayarsak vivo’nun Y35 modeli üzerinden ilerleyebiliriz.

Bu telefonu seçmemde elbette pek çok faktör önemli rol oynadı. Ancak bunlara geçmeden önce vivo Türkiye’de neler yapıyor sorusunun yanıtını verelim. vivo, dünyanın önde gelen teknoloji üreticilerinden biri. Bugün kullandığımız telefonlardaki pek çok önemli teknolojinin geliştirilmesinde önemli bir rolü var. Çin’de ortaya çıkmış ve Türkiye pazarına girmesiyle birlikte yerli üretime geçen bir marka. Markanın daha Türkiye’ye gelir gelmez üretimini de buraya taşıması oldukça önemli.

vivo, 2021 yılında toplam 20 milyon dolarlık yatırımla Türkiye’de de üretim tesisi açtı. Bu tesiste de Y serisi telefonlar üretiliyor ve sonrasında kullanıcısıyla buluşuyor. Y35 de bu fabrikadan çıkan modellerden sadece biri. Yani marka, Türkiye’de kullanıcısına önem veriyor ve ülkemizde fabrika kurarak da bunu göstermiş durumda.

Kullanıcıların telefon satın alırken dikkat ettikleri bir başka önemli nokta da kendilerine güven vermesi. Yani kullanıcısını yarı yolda bırakmaması. Telefon kullanırken günlük yaşantımızda pek çok olayla karşılaşabiliyoruz. Öncelikle fiziksel darbeler söz konusu olduğunda telefonların çabucak kullanılamaz hale geldiğini ya da ağır hasar aldığını biliyoruz. Öte yandan güncelleştirmeleri düşündüğümüzde de markalar telefonlarının arkasında uzun yıllar durmayınca telefon yürüyen çöpe dönüyor ve güncelleme almayan telefon hem siber güvenlik temelinde riskli oluyor hem de yavaşlıyor yavaşlıyor ve uygulamalar ya çok ağır açılıyor ya da hiç açılmıyor.

Bu anlattıklarımı eminim pek çoğunuz yaşadınız ve bir şekilde uzun yıllar kullanırım hayaliyle aldığınız o telefonu değiştirmek zorunda kaldınız. Ancak bugünün şartlarında biliyoruz ki pek çoğumuz sürekli telefon değiştirmek için bütçe ayırmak istemiyoruz. Yani aldığımız telefon gerek yazılımsal, gerek de fiziksel olarak hep yeni ve dayanıklı kalmalı. Bunu bir kullanıcı olarak istiyor olmamız en doğal hakkımız elbette.

vivo Y35’in çıkış noktası da aslında bu. ‘Her Zaman Y’eni’ sloganıyla ‘Biz uzun yıllar telefonunuzun arkasındayız’ mesajı veriliyor. Peki verilen bu mesajın altı ne kadar dolu? Y35’in özelliklerine yakından bakalım ve gerçekten de bu mesajın hakkı veriliyor mu görelim.

Öncelikle vivo en başta giriş ve orta seviye telefonları için Android güncelleme taahhüdü veriyor. Yani siz örneğin Y35’i satın aldıysanız çok geçmeden güncelleme almayan ve çöpe dönen bir telefon almış olmuyorsunuz. Aksine 2 büyük Android güncellemesi ile birlikte 3 yıl da Android güvenlik güncellemesi bu telefonlara sunuluyor. Bu da optimize edilmiş, güvenli, güncel ve keyif veren mobil deneyimin uzun yıllar süreceği anlamına geliyor. Güvenlik tarafında da güncelleme desteği uzun süreli devam ettiğinden siber güvenlik noktasında da kafamız rahat oluyor.

Güncelleme desteği oldukça önemli. İlk aldığınız gün muhteşem dediğiniz o telefon günden güne tel tel dökülmeye başlıyor ve telefonun neden yavaşladığını anlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden telefon satın alırken mutlaka güncelleme desteğine öncelik verilmeli. Y35’in bu açıdan iyi iş çıkardığı da ortada.

Elbette güncellemeyle iş bitmiyor. Az önce belirttiğim gibi işin bir de fiziksel dayanıklılık noktası var. Elimizden bir anda düşen ve ekranı çatlayan, kulaklık ve şarj girişleri kısa sürede bozulan, suyun kokusunu aldığında bile kendine gelemeyen telefonlar hepimizin malumu. Bu yüzden alacağınız telefonun kale gibi sağlam durması önemli.

Y35’in üretiminde tüm bu senaryolar düşünülmüş ve Türkiye’deki vivo fabrikasında bu telefonlara oldukça yoğun bir kalite testleri uygulanmış.

32 bin kez düşme, 6500 kez kulaklık bağlantısı takıp çıkarma, 6000 kez USB kablo takıp çıkarma gibi testlerden geçen Y35; IP5X ile toza, IP4X sertifikası ile de suya karşı dirençli bir yapı sunuyor.

Özetle bir telefon güncelleme desteğini uzun süreli alıp üstüne dayanıklı bir fiziksel yapı sunuyorsa kullanıcısına sürekli para harcatmayacak demektir ve haliyle yeni bir telefon almaya uzun bir süre ihtiyaç kalmaz.

Yazılım tarafına geri dönelim. Güncelleme desteği dışında Y35’te sunulan bazı önemli özellikler de var. Genişletilmiş RAM de bunlardan biri. 256 GB dahili hafızaya 8 GB RAM eşlik ediyor. Ancak kullanım ömrünün uzun olması için bu RAM’a ‘sanal’ takviye yapılıyor. Genişletilmiş RAM 3.0 ile 8 GB RAM’e ROM alanından 8 GB ilave ediliyor. Bu özellik, boşta kalan ROM alanını RAM olarak tahsis etme algoritmasını kullanarak telefonun daha sorunsuz çalışmasını ve arka planda daha fazla uygulamanın aktif olarak kalmasını sağlıyor. Bu sayede arka plan uygulamalarını başlatırken yeniden yüklenmeye gerek kalmıyor; dokunduktan sonra uygulamayı beklemeden hemen kullanmaya başlayabiliyorsunuz.

Tüm bu geliştirmeler sonucu oyun oynarken, uygulamalar arasında geçiş yaparken daha akıcı bir kullanıcı deneyimi uzun yıllar mümkün oluyor.

Sanırım bu noktaya kadar vivo ve Y35 ile ilgili kafamızda ana hatlar oluştu ve neden markanın Her Zaman Y’eni sloganıyla kullanıcısının karşısına çıktığını daha iyi anladık.

Şimdi isterseniz Y35’in öne çıkan diğer özelliklerine bakalım. Bu telefonun kamera performansı nasıl? Batarya ömrü benim günlük koşturmacama yetişebiliyor mu? Kutu içeriği nasıl mesela?

Y35, 8.28 mm inceliğinde ve 188 gram ağırlığında bir telefon. Yani hem ince bir tasarımı var, hem de bu inceliği hafif yapısıyla bütünleştiriyor. Böylece tek elde kullanmak da konforlu ve ağırlığı sizi rahatsız etmeyecek seviyede.

6.58 inç büyüklüğünde FHD+ bir ekranımız var ve bu ekran 550 NIT parlaklık seviyesine ulaşabiliyor. Bu seviye ne kadar yüksekse her koşulda ekranı net görebilme şansımız da o kadar artıyor. Y35, bu sayede güneşin ya da herhangi bir ışığın arkadan geldiği ortamlarda ekrandaki içerikleri de rahatça görebilmemizi sağlıyor.

90 Hz ekran yenileme hızı ile birlikte ekranda daha akıcı bir kullanıcı deneyimi sağlanırken, pek çok farklı senaryoda bu farklı ekran deneyimini görebiliyoruz. 1080p yüksek çözünürlük desteği ile birlikte oyun oynarken, film ya da dizi izlerken bir yandan hem canlı ve renkli görüntüler ekrana yansıyor hem de göz sağlığımız da ihmal edilmiyor. Bu noktada ekranda özel bir teknoloji kullanılıyor ve zararlı mavi ışığı engelleyen filtre, göz yorgunluğunu en aza indirgiyor. Bu da orta ve uzun vadede göz sağlığımız için pozitif bir etki sağlıyor.

vivo Y35, batarya performansıyla da dikkat çeken bir telefon olmuş. 5000 mAh kapasiteli bataryası var ve bu dev batarya 18W hızlı şarj desteğine sahip. Telefonda vivo Energy Guardian özelliği de mevcut. Bu özellik telefonun genel güç tüketimini optimize ederek pil performansını daha da iyileştiriyor. Böylece priz başına geçmeye gerek kalmadan tüm gün size eşlik edecek bir telefon kullanıyorsunuz.

Hızlı şarj desteğinden de söz edebiliriz. 70 dakikalık bir sürede Y35’i 0’dan yüzde 70’e şarj edebiliyorsunuz. Telefonu sadece 15 dakika şarj etseniz bile 258 dakikaya kadar video izleyebilecek bir batarya ömrü elde ediyorsunuz.

Qualcomm’un 6 nm sürecinde üretilen Snapdragon 680 işlemcisinden güç alan Y35, oyun ve uygulamalarda kullanıcıların ihtiyaçlarına yanıt verebilecek seviyede bir performans sağlıyor. Zaten Snapdragon 662 ile kıyaslandığında da fark bariz bir şekilde görülebiliyor. Bu güçlü işlemciye 8 GB RAM eşlik ediyor. Az önce bahsettiğim gibi bu fiziksel RAM’e 8 GB Genişletilmiş RAM desteği de veriliyor.

Y35, kamera performansıyla da bulunduğu segmentin iddialı modellerinden biri. 50 MP çözünürlüğünde görüntü alan ana kameraya 2 MP bokeh kamera ve 2 MP makro kamera eşlik ediyor. Çekilen fotoğraflarda detaylar daha da belirgin bir hale gelirken, hareket halinde çekilen video ve fotoğraflarda EIS ve ilave stabilizasyon algoritmaları desteği ile iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Ön yüzde de 16 MP çözünürlüğünde görüntü alan bir kameramız mevcut ve o da işini iyi yapıyor. Parlak ya da ışığın yetersiz olduğu ortamlarda net selfiler çekilebiliyor.

Son olarak Y35’in kutu içeriğinden de bahsedelim. Kutuda şarj adaptörü, telefon kılıfı ve kulaklık mevcut. Ayrıca telefon, fabrika çıkışı ekran koruma filmiyle de geliyor. Yani kutu içeriği tam ve Y35 için ayrıca ek bütçe çıkarmanıza gerek kalmıyor.

vivo Y35 üzerinden kullanıcıların telefon satın alırken hangi noktalara dikkat etmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım. Gördüğünüz gibi sadece şık tasarım, iyi kamera, güçlü işlemci bir telefonu almak için yeterli değil. Her açıdan güncel kalabilen, zamana karşı fiziksel olarak da dirençli olan bir telefon aldığınızda telefon değiştirme sıklığınız daha da uzayacak ve böylece paranız cebinizde kalmış olacak.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.