
Akıllı telefonları, AIoT pazarında dikkat çeken çözümleriyle 2018 yılından bugüne uzun bir yol kat eden realme, dünya çapında 30 pazarda ilk 5 akıllı telefon markasından biri olarak önemli bir başarı gösterdi. Ayrıca Çin, Güney Doğu Asya, Güney Asya, Avrupa, Rusya, Avustralya, Orta Doğu, Latin Amerika ve Afrika dahil dünya genelinde 61 pazarda 140 milyon kullanıcısı var. Bu rakamlara da baktığmızda bu kadar genç bir şirketin kısa sürede bunca insana ulaşabiliyor olması gerçekten de şaşırtıcı ve kabul edelim ki büyük bir başarı.
Türkiye pazarında da bugüne kadar pek çok realme ürünü gördük. Yenileri de gelecek ve ilk olarak realme 10 serisi sahneye çıktı bile.
Tasarımıyla başlayalım. Öncelikle oldukça şık göründüğünü ve bu şıklığının yanı sıra hafif ve ince bir yapıya sahip olduğunu söylemek lazım. 178 gram ağırlığında ve 7,95 mm inceliğinde bir telefon. Avuca rahat oturuyor ve tek elle kullanmak da gayet rahat. Telefonun sağ kenarında ses açma/kısma ve güç tuşları bulunuyor. Bu güç tuşu aynı zamanda parmak izi sensörü olarak iş görüyor ve görevini oldukça iyi yapıyor. Parmağınız temas ettiği anda ekran kilidi çözülüyor ve şifreyi elle girme derdinden sizi kurtarıyor. Dilerseniz yüz tanıma teknolojisini de elbette kullanabilirsiniz.
SIM kart yuvası sol kenarda yer alırken, telefonun alt yüzünde hoparlör ızgarası, Type-C yuvası ve 3.5 mm kulaklık yuvası görüyoruz. Bu noktada hoparlör ve kulaklık yuvasının üzerinde biraz durmak istiyorum. Sesi oldukça güçlü. Yüzde 200 UltraBoom hoparlörle donatılan yeni realme, kullanıcıların yüzde 200 ses seviyesinde yüksek çözünürlüklü sesi alabilmelerini sağlıyor.
Kulaklık yuvası da önemli. Realme’nin geriye dönük destek sunması bakımından bu yuvaya telefonunda yer vermesi iyi düşünülmüş. Sonuçta bir dönüştürücüye ihtiyaç duymaksızın bu yuvaya ihtiyaç duyan kulaklıkları rahatça kullanabiliyoruz.
Telefonun arka yüzünde ikili kamera kurulumu var ve bu halkalar eşit büyüklükte. Kameraların hemen yanında da 50 MP AI Camera ibaresini görüyoruz. Kamera ile ilgili notlarıma geldiğimde bu kısmı detaylıca konuşacağımızdan tasarımla devam edelim. Telefonun hatları keskin ve arka yüzde özel yüzeyin kullanıldığını görüyoruz. Kullandığım beyaz renk ile birlikte ayrıca siyah renkli kasası da var. Bu kasa hem daha az parmak izi tutuyor, ki gerçekten bazı telefonlardan biliyorum, parmak izleri gerçekten de kötü bir görüntü yaratıyor ve hiç hoş durmuyor. Realme 10 bu açıdan sorun yaratmıyor. Arka yüzeyde 3D doku elde etmek için 6 katmanlı zarif bir kaplama kullanılmış ve ortaya gayet hoş bir tasarım çıkmış.
Yeni realme, 6,4 inç büyüklüğünde Gorilla Glass 5 ile korunan FHD+ AMOLED bir ekranla geliyor. AMOLED ekranın getirdiği avantajları sanırım anlatmama gerek yok. Ekranın olabildiğince görüntüleri canlı ve doğal sunması dışında 90 Hz yenileme hızının da sağlanıyor olması önemli. Ekran yenileme hızının bu seviyede olması sayesinde oyun ve uygulamalardan daha akıcı bir deneyim elde edebilirken, 60 Hz ile karşılaştırıldığında kullanıcı deneyiminde kayda değer bir iyileştirme sağlanmış oluyor.
Ekran parlaklık seviyesi en yüksek parlaklığa ulaşıyor, 1000 nit seviyesini görüyor. Bunun anlamı ise şu: Her zaman telefonu kullanırken kapalı ortamda olmuyoruz ve gün ışığı altındayken telefonun ekranını görebilmek çok daha zor oluyor. İşte bu ekran parlaklık seviyesi ne kadar yüksekse ekranı bu tip şartlar altında o ölçekte rahat görme şansımız oluyor. Bu açıdan realme 10 gayet iyi.
Çok dikkat etmesek de telefonların ekranları gözlere zararlı olan mavi ışık yayar. Bu da bir süre sonra gözlerde yorgunluk yaratır ve hatta baş ağrısına da yol açabilir. Ancak günümüzde bunu önleyebilmek pekala mümkün. Realme 10, aynı zamanda göz sağlığımızı da korumamızı sağlıyor. Ekran ayarlarına girerek göz rahatlığı bölümünden zararlı mavi ışığı azaltabiliyorsunuz. Ekran daha sarımsı görünüyor ve gözlerimizi korumuş oluyoruz. Her seferinde bunu kendi başınıza açıp kapayabileceğiniz gibi, programlayayarak günün belli saatinden sonra göz rahatlığı modunu aktif edebilirsiniz.
Realme 10, MediaTek’in G99 işlemcisinden gücünü alıyor. 8 çekirdekli bu işlemci pratikte hemen her uygulamayı hem sorunsuz hem de yüksek performansta çalıştırabiliyor. CPU performansı %25, GPU performansı %78 oranında iyileştirilmiş ve 6nm teknolojileri sayesinde genel güç tüketimi de %20 oranında azaltılmış. Yani işlemci hem güçlendirilmiş hem de batarya ömrü noktasında daha enerji dostu bir yapı sunmuş. G99 işlemciyi kullanan diğer telefonlarla kıyaslandığında da realme 10’un aralarında en iyisi olduğu söylenebilir.
Oyun performansını ben beğendim. PUBG’de dengeli mod altında oynarken 40 fps’yi görüyorsunuz. Call of Duty Mobile ve Asphalt 9 gibi popüler pek çok oyun da gayet akıcı bir hızda çalışıyor. Oyun sırasında HyperBoost özelliğini kullanarak telefonunuzun performansı noktasında ince ayarlar yapabiliyorsunuz. Düşük güç modunu seçerek batarya ömrünü uzatabilirken, profesyonel oyuncu modu ile de en yüksek performansı telefonunuzdan isteyebilirsiniz. Aynı zamanda yine bu ayarlar altında ekran kaydı alıp ses değiştirici özelliğini kullanabiliyor ya da telefonunuzun CPU, GPU ve FPS değerlerini anlık olarak görmek isterseniz Sistem Durumu özelliğini aktif hale getirebiliyorsunuz.
Elbette işlemciyle iş bitmiyor. Yüksek performansı sağlamak için aynı zamanda RAM’de de optimizasyona ihtiyacımız var. 8 GB fiziksel RAM’le geliyor, bu noktada zaten iyi durumda. Ama istersek sanal RAM kullanarak RAM performansıın artırabiliyoruz ve 8 + 8 GB RAM şeklinde telefonunuzdan daha iyi performans alabilirsiniz. Böylece hem birden fazla uygulamayı çalıştırırken telefonunuz takılmıyor, ağırlaşmıyor hem de bu sanal RAM artışı, kullanıcıların favori uygulamaları arasında sorunsuzca gezinebilmeleri için bekleme modunda 18 uygulamaya kadar izin veriyor.
128 ve 256 GB’lık iki model olarak gelen realme 10, 1 TB’a kadar harici depolama ve genişletme imkanı veriyor. Telefon, hızlı dosya transferi ve hızlı uygulama başlatma dahil performanstan ödün vermemek için okuma/yazma hızını artıran LPDDR4X ve UFS 2.2 teknolojilerinden güç alıyor.
Geldik kamera performansına. Realme 10, 50 MP yapay zeka destekli bir ana kamera sahip ve beraberinde bir de derinlik sensörümüz var. Ön yüzde de 16 MP selfie kamerası bu segmentteki bir telefon için işini gayet iyi yapıyor denebilir. 50 MP destekli çekimlerde ayrıntıların nasıl yakalandığını gördüğünüzde etkilenmemek mümkün değil. Işığın yeterli oranda alındığı ortamlarda çektiğiniz kareleri ölümsüzleştirirken ayrıntıların kaybolmamasını sağlıyor.
Gece modunda yaptığım çekimlerden de iyi sonuçlar aldım. Realme bu noktada ProLight adı verilen bir teknoloji kullanmış ve Gece Modu üzerinden loş ortamlarda görüntüdeki gürültüyü büyük oranda azaltıyor ve işlemci performansından da yararlanarak denklanşör hızını yüzde 121 oranında iyileştiriyor. Böylece ışığın yetersiz olduğu anlarda çekim yaparken hem denklanşörü çok beklemiyorsunuz hem de fotoğraflardaki kalite iyileştirilmiş oluyor.
realme 10, kullanıcıların odak bölgelerini manuel olarak kontrol etmelerini ve serbestçe yakınlaştırıp uzaklaştırmalarını sağlayan 90’lar tarzı bir pop filtresi ve tepe ve yakınlaştırma özelliğine sahip yenilenmiş Sokak Fotoğrafçılığı Modu’nu sunuyor. Ayrıca fotoğraf ayarlarından Daha Fazla kısmına girerek Ağır Çekim, Hızlandırılmış Çekim, Tilt-Shift gibi çekimlerinize ayrı bir hava katacak modlara ulaşabiliyorsunuz. Yine bu ayarlarda görecebileceğiniz Çift Görüntülü Video özelliği de vlogger’ların seveceği bir mod. Ön ve arka kamerayı bu mod sayesinde aynı anda kullanıp çekim yapmanızı sağlıyor.
Bu fotoğrafları yakından incelemek isterseniz bu videonun açıklama kısmında koyduğum bağlantıyı kullanabilirsiniz. Şimdi isterseniz cihazın batarya performansına geçelim. Realme ince gövdesinde 5000 mAh kapasiteli pil taşıyor ve bu büyük pil elbette uzun batarya ömrü anlamına geliyor. Kullanım sıklığınıza bağlı olmakla birlikte ortalama bir kullanım söz konusu olduğunda bir günü çok rahat bir şekilde çıkarabiliyor. Ayrıca 33W hızlı şarj desteğine sahip olduğundan 28 dakikalık bir sürede pili 0’dan yüzde 50’ye şarj edebiliyorsunuz.
Son olarak yazılımdan bahsedelim. Realme 10, Android 12 tabanlı realme UI 3.0 yazılımını kullanıyor. Android deneyimini farklılaştıran ve kullanıcı dostu hale getiren bu özel yazılım kullanışlı pek çok özelliğe sahip. Widget’ları kullanarak telefonu dilediğiniz gibi kişiselleştirebilirken, Gizlilik ayarları altında da kullanıcıların istediği herhangi bir uygulamayı kilitleyebilmesine, uygulamaları telefonda gizleyebilmesine ve hatta galerideki fotoğrafları şifreli bir kasaya atmasına imkan veriyor.
Ayrıca şirket, yeni bir planı da hayata geçirdi, şık ve kullanışlı widget tasarımları için kullanıcıların fikirlerini almak üzere bir “UI widget ortak oluşturma planı” başlattı. Tüm kullanıcılar bu adresten fikirlerini paylaşarak şirketin bir sonraki yazılım güncellemesine katkıda bulunma şansına sahip olabiliyor.
Sonuç itibariyle realme ‘Dare to Leap’ ruhuyla hareket etmeye ve yeni çözümlerini kullanıcılarıyla buluşturmaya devam ediyor. realme 10 serisi de bunun son örneği. Bulunduğu segment göz önüne alındığında hem şık tasarımı hem de sunduğu yüksek performansla rakiplerine soğuk terler döktürecek bir model.
İlk yorum yapan olun