Okyanus Mavisi ve Palm Yeşili olmak üzere iki farklı renkte satılıyor. Bu videoda Palm Yeşili olan modelini kullanıyoruz. Telefonun ilk dikkat çekici yanı hiç şüphesiz ince, hafif ve şık görünen tasarımı. 7.54 mm gibi ultra ince bir gövdesi var ve 177 gram ağırlığıyla sektörde pek çok rakibinden daha hafif bir yapı sunuyor. Bu da haliyle uzun süreli kullanımlarda bileğimizin ağrımaması demek. Ultra-İnce gövde, mat, düz kenarlar ve cilalanmış arka yüzeyine karşı yerleştirilmiş yuvarlatılmış köşelere sahip. Böylece telefon görüşmesi yaparken ya da bir şekilde ekrana odaklanırken bu ergonomik yapı konforu artırıyor.
Şık tasarımı dışında aynı zamanda dayanıklı bir telefon da kullanıyoruz. Darbelere ve çizilmelere karşı dirençli bir yapı sunuyor. Ekran, Gorilla Glass’a çok benzeyen ancak rakip bir üretici tarafından geliştirilen Panda Glass ile korunuyor. Ayrıca IP65 derecesine sahip, yani tamamen toz geçirmez ve her açıdan düşük basınçlı suya dirençli. Hava şartlarından zarar görecek bir telefon değil elbette, ama siz yine de telefonunuzu havuza düşürmemeye bakın.
Dayanıklılık noktasna Oppo ayrıca bir özen göstermiş. Bunu girdiği zorlu testlerden de anlayabiliyoruz. Oppo’nun verdiği verilere göre 100 bin kez ses tuşuna basma, 200 bin kez güç düğmesine basma ve USB_C kablosunu 20 bin kez çıkarıp takma gibi günlük hayatta sürekli maruz kalacağı eylemlerin yoğun bir testi uygulanmış ve tahmin edebileceğiniz gibi başarıyla geçmiş.
Ekran tarafında 6.7 inç büyüklüğünde AMOLED bir ekran bizi karşılıyor ve HDR10+ desteği ile birlikte geliyor. Ekran gövde oranı yüzde 93.4 seviyelerinde olduğundan ekran çerçeveleri oldukça ince bir yapıda.
Telefonun gövdesinin bu kadar ince ve hafif olup üstüne büyük bir ekranla gelmesi kesinlikle değerli. 1100 tepe parlaklık seviyesi de gayet iyi ve kullanıcıların ihtiyacını karşılayacak düzeyde bir parlaklık sunuyor. Öte yandan ekran yenileme hızı da 120 Hz olduğundan akıcı bir kullanıcı deneyiminden söz edebiliriz. Telefonu kullanırken hani ‘yağ gibi akıyor’ derler ya, o hesap bizimki de. Oyun oynarken de herhangi bir uygulamaya girdiğimizde de bu akıcılığı görebiliyoruz.
10-bit renk derinliği sunan ve 1 milyar rengi ekrana yansıtabilen Reno 11F 5G, aynı zamanda göz sağlığımıza da ihmal etmiyor. Bu noktada telefonun 2160 PWM Karartma teknolojisini desteklediğini görüyoruz ve göz yorgunluğunu azaltırken uzun süreli kullanımlarda konforlu bir ekran deneyimi böylece mümkün oluyor.
Gelelim telefonun performasına. Oppo’nun bu modelinde 6 nm sürecinde üretilen MediaTek Dimensity 7050 işlemci kullanılmış. Telefonu yaklaşık üç haftadır kullanıyorum ve teklediği bir uyglama ya da oyuna rastlamadım. Zorlu oyunlar ve uygulamaların üstesinden kolayca geliyor. Bu işlemciye 8 GB fiziksel RAM eşlik ediyor. Ve RAM Genişletme özelliği sayesinde bu fiziksel RAM’e sanal RAM takviyesi yapabiliyoruz. Depolama tarafında 256 GB’lık bir alanımız var ve istersek microSD kart kullanarak toplam hafızayı 2 TB’a kadar yükseltebiliyoruz. Ve işin güzel yanı Oppo’nun yazılımı olan ColorOS 14 ve Trinity Engine sayesinde 256 GB’lık depolama alanından ekstra 23 GB alan sağlayabiliyoruz.
İşin daha etkileyici olanı, grafiksel olarak yoğun olan bir oyunu çalıştırırken telefon neredeyse hiç ısınmadı ve aynı durum diğer zorlu uygulamaları çalıştırırken de değişmedi. Bu da aşırı ısınma yüzünden telefonun performans kaybı yaşamadığı anlamına geliyor ki oldukça önemli.
Ses tarafına bi parantez açmak istiyorum. Genelde telefonların pek dikkat edilmeyen noktalarından biri olsa da aslında zayıf olduğunda telefondan soğutacak kadar da önemli bi yere sahip. Oppo da bunun farkında olacak ki sese ayrı bir özen göstermiş ve telefonda bulunan güçlü hoparlör, yüzde 300 ultra ses modu ile birlikte yüzde 300 oranında daha fazla ses verebiliyor.
İşlemciden, güçten performanstan bahsetmişken 5000 mAh kapasiteli bataryası sayesinde tüm gün kullanıcılarına rahatlıkla eşlik edebiliyor. Sabah tam dolum yapıp çıktığınızda akşama kadar priz derdiniz olmuyor. Ama işin güzel tarafı şu: Bu telefonu şarj etmek de sorun değil, çünkü 20 dakikada yüzde 0’dan yüzde 62’ye, 48 dakikada yüzde 0’dan 100’e dolum yapabiliyorsunuz. Bunu da 67W SuperVOOC hızlı şarj teknolojisi sayesinde başarıyoruz. Yani hem batarya ömrü uzun hem de hızlı şarj desteği ile priz başında öyle saatlerce beklemek durumunda değiliz.
Bu 67W’lık adaptörü gidip ayrıca satın almıyorsunuz, ya da bir kılıf almanıza da gerek yok. Çünkü tüm bunlar Reno 11F 5G’nin kutu içeriğinde var.
Telefonun arka yüzünde üçlü kamera modülü görüyoruz. 64 MP çözünürlüğünde görüntü alabilen ana kameraya 8 MP ultra geniş ve 2 MP makro kamera eşlik ediyor. Ana kamera, özellikle gün ışığında bol detay ve canlı renklerle iyi çekimler yapıyor. Bu arada kamera hava karardığında yine de fena bir iş çıkarmıyor. Telefonda maalesef OIS yani optik görüntü sabitleme özelliği yok.
Portre modu da iyi çalışıyor. Bokeh efekti oldukça iyi duruyor. Dünyanın dört bir yanından profesyonel portre sanatçıları tarafından eğitilen yapay zeka, pozlama ve beyaz dengesi üzerindeki otomatik kontrollerle grup çekimlerinde doğal cilt tonlarının ekrana yansımasını sağlıyor.
Video çekimi söz konusu olduğunda, ana ve selfie kameralarında 4K 30 fps’ye kadar çekim yapabilirsiniz, ultra geniş kamera ise 1080p ile sınırlı. Stabilizasyon 4K çözünürlükte biraz sıkıntılı, bu yüzden en akıcı çekimler için 1080p daha iyi bir seçenek.
Makro kamera ile mikro dünyaları görünür hale getirmek mümkün Çıplak gözle görülmeyen minyatür dünyayı keşfe çıkabilirsiniz.
AI Eraser yani Yapay Zeka Silgisi dediğimiz bir özellik var, ondan da bahsedeyim. Fotoğrafınızda görmek istemediğiniz nesneleri yok etme şansınız da var. Temizlemek istediğiniz nesnelerin etrafına bir daire çizmeniz yeterli. Sonrasında yapay zeka istemediğiniz kısmı belirleyip ortadan kaldırıyor ve boşluğu doğal görünmesi için optimum bir şekilde doldurmaya çalışıyor.
Bluetooth 5.3 ve Wi-Fi 6 bağlantı teknolojilerini destekleyen Oppo’nun bu modelinde NFC desteği de mevcut.
Son olarak yazılım ve biyometrik güvenlik tarafından da konuşalım. Telefonda biyometrik parmak izi tarayıcı ve yüz tanıma teknolojileri var ve parmak izi sensörü ekran altında çalışıyor, oldukça da hızlı. Örneğin görünümü değiştirmek isterseniz çok sayıda özelleştirme seçeneği var. Animasyonlu olan ve ana ekranda kaydırdıkça hafifçe kayan “Canlı Duvar Kağıtları gerçekten hoş olmuş.
Akıllı Görüntü Kesme özelliği sayesinde fotoğraflardaki özneleri, nesneleri koparak ayrıca kullanabiliyoruz. Fotoğraf galerisindeki bir nesneye uzun süre bastığınızda yazılım onu kesiyor ve bu görselleri dilediğimiz gibi kendi başlarına kullanabiliyoruz. Hem eğlenceli ve hem de sorunsuz çalışıyor.
Dosya Yuvası özelliği de görüntüleri, metni veya dosyaları hızlı sürükle ve bırak erişimi için uygulamalarınız arasında kolayca kaydetmeye imkan veriyor.
Peki ben bu telefonu alsam kaç yıl güncelleme desteği alacağım diye soruyorsanız o konuya da açıklık getirelim: Oppo, Reno 11F 5G için üç büyük işletim sistemi güncellemesi ve dört yıllık güvenlik yamaları paylaşacak.
Sonuç itibariyle Oppo’yu yeniden Türkiye’de yeni telefonlarıyla görmek güzel ve Reno11 F bence güzel bir başlangıç olmuş. Bu telefonla ilgili detaylı bilgiye videomun açıklama kısmında paylaştığım bağlantıdan ulaşabilirsiniz. Bu videoyu çektiğim sıralar fiyatı 18.999 TL seviyesinde. Bu fiyat bandında bir telefon arayışınız varsa Reno 11F 5G seçeneklerinizin arasında mutlaka olmalı.
İlk yorum yapan olun