
Merhaba herkese. Bu inceleme içeriğinde sizi yeni yol arkadaşımla tanıştıracağım. Dile kolay neredeyse 8 sene onunla çok işler yaptık, işlerimi hallettim, oyunlar oynadım, hep elimin altındaydı. Ama şimdi yerini yeni kardeşine bırakma zamanı geldi. İşte karşınızda Logitech’in yeni gelişmiş mouse modeli MX Master 3S…
Logitech’in aksesuarlarını yakından takip eden bir kullanıcıyım. Öyle ki mouse olur klavye olur, genelde bu markanın ürünlerine öncelik veririm. Bunu da reklam olsun diye söylemiyorum, zaten az sonra 8 yıldır kullandığım mouse’u görünce de bana hak vereceksiniz.
Kullanıcılar genelde mouse’larını sık sık değiştirmek istemezler, aslında gerek de yoktur buna. Ama mouse var, mouse var. Kimi en basit işleri halledebilecek düzeyde iken, ne ergonomi sunuyor ne de pek çok gelişmiş özelliği bünyesinde barındırıyor. Bu yüzden piyasada çok ucuza mouse bulabiliyorsunuz. Ama uzun bir süre boyunca size eşlik edecek ve sürekli elimizin altında olacak böyle bir ekipmanı alırken neden çok dikkat etmiyoruz?
Bu videoda hem buna bir vurgu yapmak istedim hem de 8 sene sonra yaptığım mouse değişikliğini ve gerekçelerini size anlatmayı tercih ettim.
7-8 sene önce kullanmaya başladığım Logitech MX Master, aslında bu videoda inceleyeceğim modelin atası sayılabilecek bir ürün. O gün bugündür de tıkır tıkır çalışıyor. Hiçbir zaman sorun yaşamadım ve zamanla yaşanan aşınmaları saymazsak hala ilk günkü gibi de kullanılabilecek sağlamlıkta. Belki tek sorunu eski günlerde olduğu gibi şarj tutmaması ve bataryasının artık daha çabuk tükenmesi. Bu değişikliği yapmamdaki en büyük etken bu oldu aslında. Yoksa kendisiyle hiç sorunum yoktu açıkçası.
MX Master ailesine dahil olan MX Master 3S, bugünün şartlarında bulabileceğiniz en iyi çözümlerden biri olabilir. MX Master’ın sesine alışmıştım ama bu modelde gürültü problemi yok. Yani Logitech’in diğer mouse modellerinden de bildiğimiz sessiz tıklama özelliğini bu modele de dahil etmişler. Standart bir mouse’a göre tıklama sesi yüzde 90 oranında bastırılmış ve bunun üzerine dokunsal geri bildirimde de gayet başarılı.
Diyeceksiniz, tıklama sesi olsa ne olur olmasa ne olur. Açıkçası tek başınıza çalışırken belki zamanla bu sese alışıyorsunuz ama bir ofiste, ortamdayken çıkan seslere dikkat kesildiğinizde aslında nasıl rahatsız edici olduğunu hemen fark ediyorsunuz. Bu nedenle sessiz çalışan mouse’lar her zaman önceliğimde. Bu sessiz tıklama dediğim özellik, sadece sağ ve sol tuşlamada değil, scroll yaparken de diğer tuşlar için de geçerli. Yani MX Master 3S gerçekten de sessiz çalışıyor.
Öne çıkan bir başka özellik de çok daha fazla hassasiyete ve duyarlılığa sahip bir sensörle gelmesi. 8000 DPI optik sensör ile birlikte en az 4 mm cam kalınlığını da dikkate alarak neredeyse her yerde izleme imkanı veriyor. Bu da pek çok yüzeyde rahatça çalışabileceğiniz anlamına geliyor.
İstersek bu hassasiyet seviyesini de kendimiz belirleyebiliyoruz. Logi Options+ yazılımını kullanarak kullanım amacımıza göre doğru seviyeyi tercih edebiliyoruz.
Bir başka kullanışlı özellik de saniyede 1000 satır kaydırma yapabilme imkanı vermesi. MagSpeed elektromanyetik kaydırma özelliği, tek bir pikselde duracak kadar hassas ve bir saniyede 1000 satır kaydıracak kadar hızlı bir yapı sunuyor. Ve tüm bunları da gayet sessiz yapıyor.
Batarya kısmına gelelim. MX Master 3S tam şarj olduğunda 70 güne kadar şarj olmaya ihtiyaç duymaksızın çalışabiliyor. Ayrıca bir dakikalık hızlı şarjla da 3 saatlik kullanım ömrü de sunuyor. Kutu içeriğinden çıkan Type-C kablosuyla da cihazı kolayca şarj edebiliyoruz.
Mouse’umuz, Bluetooth Düşük Enerji veya cihazla birlikte verilen Logi Bolt USB Alıcı aracılığıyla üç adede kadar cihazla da anında eşleşebiliyor.
Tüm bu özelliklerin üstüne bir de tasarımının olabildiğince ergonomik olması da çok önemli bir nokta. Avucunuzu ve parmaklarınızı desteklemek için tasarlanan ergonomik silüet ile konforlu şekilde çalışabiliyorsunuz. Dokulu yüzeyler, tam kontrol için sağlam kavrama sağlarken MX Master 3S’nin eğimli açısı daha iyi konfor için kolunuzu daha doğal bir konumda tutuyor. Bu da eklem ağrıları dahil sık sık başımıza gelen sorunlara yol açmıyor.
Başparmak kontrolleri hızlı, kolay erişim ve hızlı gezinti için ideal şekilde konumlandırılmış. Yan kaydırma tekerleği, akıcı ve kolay yatay gezinti için başparmağın doğal hareketini izliyor. Yani hem mouse’ı elinizle en uygun şekilde kavrıyorsunuz hem de tuşlara hakim bir pozisyonda esnek bir çalışma imkanı buluyorsunuz.
Bu mouse’u Windows, macOS, ChromeOS veya Linux gibi pek çok işletim sistemi altında sorunsuz kullanabiliyorsunuz. Logi Options+ yazılımı üzerinden mouse’unza ince ayar yapabiliyorsunuz. Tuşların görevlerini yeniden tanımlarken, kendinize en uygun hassasiyet seviyesini belirleyerek istediğiniz zaman kendinize en uygun ayarları yapabiliyorsunuz.
Yine Logi Options+ ile kullandığınız neredeyse tüm uygulamalarda mouse’unuzu tamamen özelleştirebiliyorsunuz. Adobe Photoshop, Adobe Premiere Pro, Final Cut Pro, Google Chrome, Safari, Zoom ile Microsoft Teams, Word, Excel, PowerPoint ve Edge gibi sıkça kullanılan uygulamalar için optimize edilmiş önceden tanımlı özelleştirmeler ile daha hızlı çalışma şansınız oluyor.
Son olarak Logitech’ın bu ürünü geliştirirken geri dönüştürülmüş plastikleri de kullandığını söylemek gerekiyor. Kullanım ömrü dolan plastiklere ikinci bir şans veren Logitech, karbon ayak izini azaltma noktasında geri dönüştürülmüş plastikleri kullanarak bu ürünü ortaya çıkarıyor. Markanın bu duyarlılığını, cihazın ambalajının üretiminde de görüyoruz. Tüm bu saydığım çalışmalarından dolayı da markayı tebrik ediyorum.
Renk açısından çok çeşitlilik sunmasa da çok dert değil. MX Master 3S, iki farklı renkte geliyor. Açık Gri veya Grafit renkleri arasından seçim yapabilirsiniz.
Videomun başında belirttiğim gibi MX Master 3S’e geçmem için pek çok sebebim var. En önemlisi uzun yıllardır MX Master’ı kullanmış olmam ve ondan bu süre zarfında hiç şikayetçi olmamam. Eğer şu sıra mouse almayı planlıyor ya da bir şekilde bu anlattıklarımdan sonra değişim vakti geldi diyorsanız ürünün Türkiye’de satışının bulunduğunu söyleyeyim.
İlk yorum yapan olun