Geçtiğimiz haftalarda Huawei Dubai’de bir zirve düzenledi ve yeni ürünlerini ilk kez görme şansım oldu. MateBook X Pro ile de orada tanıştım. İstanbul’a döndükten sonra da detaylıca incelemek için şansım oldu ve şu an karşınızdayım.
Öncelikle fazlasıyla ince ve hafif bir laptoptan söz ediyoruz. 980 gram ağırlığıyla çok ama çok hafif bir notebook kullanıyoruz. Ayrıca ayak pedi hariç sadece 13.5 mm’lik ince bir tasarımla geldiğinden hem taşıması kolay hem de çantanıza çok rahat bir şekilde sığdırabileceğiniz kompakt bir yapı sunuyor. Bu laptopu kullanmaya başladıktan sonra diğer tüm laptoplar artık bana çok ağır geliyor.
2024 model yeni MateBook X Pro, üç farklı renkte geliyor. Kullanmakta olduğum Mavi dışında Siyah ve Beyaz renk seçenekleri de mevcut.
Şimdi biraz daha tasarımdaki ince noktalara odaklanalım. Huawei’nin en premium seviyedeki ürünü olduğundan cihazın her noktasında özel bir dokunuş görebiliyoruz. Tasarım da buna dahil. Kenarlar boyunca 18 derecelik eğimli kıvrımları ile birlikte magnezyum alaşımlı gövde ve mat renkli yumuşak dokunuşlu kaplama, hem kullandığınız laptopun premium olduğu hissini sonuna kadar veriyor hem de üst düzey dokusu ile yumuşak dokunuş sağlıyor.
MateBook X Pro’nun ekranı en üst seviyede özelliklerle donatılmış. Peki nedir onlar? Öncelikle Huawei X-True Ekran destekli ilk dizüstü bilgisayarı kullanıyoruz. sRGB, Adobe RGB ve P3 desteğine sahip bu özel ekran, birden fazla profesyonel renk gamı ile her otantik rengi karşılıyor. Adobe RGB ile fotoğrafçılık rötuşları yaparken, P3 ile video izleme deneyimi elde edebiliyor ve sRGB de web’de dolaşırken iş görüyor. HUAWEI X-True Ekran teknolojisi sayesinde renk doğruluğu ∆E<1 olarak fabrikada kalibre edilmiş olarak geliyor.
120 Hz ekran yenileme ve 1 ms tepki hızı ile akıcı bir kullanım elde ediyoruz. Bu akıcı ekran aynı zamanda 1.000.000:1 kontrast oranına sahip.
Ekran ayrıca ışığın yansımasını da önlüyor ve yansımayı %70 azaltan özel kaplama daha rahat işimize odaklanmamızı sağlıyor. Yani doğrudan güneş altında kullansak bile ekrandaki içerikleri net bir şekilde görebiliyoruz. Ekran aynı zamanda dokunmatik bir yapıda ve daha pratik bir kullanım sunarken, çizilmeye karşı dayanıklı yapısı da cihazın ömrünü uzatıyor, estetik açıdan kusur oluşmuyor.
Ekran çerçevelerinin de ne kadar ince olduğunu ilk bakışta fark edebilirsiniz. Ekran/gövde oranı yüzde 93 seviyesinde. 3120×2080 piksel ekran çözünürlüğü sağlayan bu laptop aynı zamanda 1000 nit tepe parlaklık seviyesine ulaşabiliyor. Bu da yansımayı önleyen ekranı ile birlikte hemen her koşulda, ışığın arkadan geldiği anlarda bile dışarıda her yerde MateBook X Pro’yu rahatça kullanabileceğimiz ve ekrandaki içerikleri net görebileceğimiz anlamına geliyor.
İşin bir de göz sağlığı tarafı var ve Huawei, ürünlerinde bu noktayı atlamamaya özellikle dikkat ediyor. Çok yönlü göz korumasına sahip olan ekran, TÜV Rheinland Göz Konforu 3.0 Sertifikası sayesinde gözleri yormuyor, rahat bir kullanım sunuyor. Bu sertifikayı almak da öyle kolay değil ve 17 zorlu testi geçmesi sonrası göz dostu bir ekran olduğu tescillenmiş.
Ekranla ilgili bilgilerimizi şöyle bir toparlayalım: Yeni OLED ekran iyileştirme algoritması, ekran sinyalini en alt katmandan optimize ederek canlı renkler ve gerçeğe yakın detaylarla bir araya getiriyor ve kristal netliğinde görüntü kalitesi elde ediliyor. Rahat bir okuma deneyimi için keskin kontrastlar sağlanırken, gerçek 10-bit renk derinliği görüntüyü zenginleştiriyor ve 1440 Hz yüksek frekanslı PWM parlaklık ayarı da gözleri yormuyor, konforu artırıyor. Ayrıca 4’ün üzerinde olan endüstri genel parlaklık seviyesinin aksine Huawei’nin ekranı 2 nit’e kadar düşük parlalık seviyesine inerek de karanlık ortamlarda daha rahat bir izleme deneyimi sağlıyor.
Ve tabii akıllı yenileme hızı da atlamamız gereken bir başka özellik: Dinamik ve otomatik ayarlanan yenileme hızları bizim müdahalemize gerek kalmadan optimum seviyede ayarlanıyor ve hem performanstan ödün vermemiş oluyoruz hem de güç tasarrufu da yapmış oluyoruz.
Biraz da klavye ve touchpad’den konuşalım. Gerçi Huawei bu kısma Free Touch demeyi tercih ediyor, biz de öyle diyelim. Öncelikle oldukça ince dokunuşlarla verimli bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Basınca son derece duyarlı bir yapısı var ve dokunma ve kaydırma işlemleri de gayet keyifli bir kullanım sağlıyor.
Free Touch ile sandığınızdan çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Örneğin pencereyi simge durumuna küçültmek isterseniz tıpkı dokunmatik ekranda yaptığımız gibi iki parmağınızı kavuşturmanız yeterli. Pencereyi kapatmak istersek sağ üst köşeye dokunmak yetiyor ya da ekran görüntüsü yani screenshot alacaksak iki kez peş peşe dokunabilirsiniz. Ekran kaydı almak için iki parmak eklemiyle iki kez dokunup kaydı başlatabilir ve aynı işlemi yaparak da kaydı durdurabiliyoruz. Ekran parlaklığını kısıp açmak için de yüzeyin sol kısmında parmağınızı yukarı aşağı kaydırabilirsiniz. Sesi açıp kısmak için de bu kez Free Touch’ın sağ tarafında parmağınızı kaydırmanız yeterli. İzlediğiniz bir filmi ileri/geri sarmak için de dokunmatik yüzeyin üst tarafı boyunca parmağınızı sağa/sola kaydırabilirsiniz.
Yani mouse olmadan da Free Touch ile MateBook X Pro’yu kullanmak son derece kolay ve normalde touch pad kullanmayı sevmeyen ben bile daha sık Free Touch kullanır oldum.
Cihazın klavyesi önceki modeller gibi konforlu bir kullanım sağlıyor. Yumuşak dokunuşlarla tuşlama yaparken, klavyenin arkadan aydınlatma özelliği de bulunuyor. Parmak izi sensörü önceki modellerde olduğu gibi güç tuşuna entegre edilmiş ve oldukça hızlı çalışıyor.
MateBook X Pro’da ilk kez diğer PC’lerde görmediğimiz bir şeyi fark ediyoruz. 3D Metaline anten bir PC’de ilk kez kullanılmış. Bu da tamamen metal kabuğun sinyal kısıtlamasını kırmaya ve daha güçlü Wi-Fi deneyimi sunmasını sağlıyor. Bu anten dizilimi sayesinde 360 derece sinyal alımı ve 330 metreye kadar da iletim mesafesine ulaşabiliyoruz.
MateBook X Pro ile iş süreçlerimizi rahatça yürütebiliyoruz, buna görüntülü görüşme de dahil. Hatta bu laptopta bulunan AI Kamera yani yapay zeka kamera görüntülü aramayı daha da iyileştiriyor. Kameraya doğrudan bakmasanız da görüş hattı açılarının gerçek zamanlı olarak düzeltebiliyor ve hep kameraya bakıyormuşsunuz gibi görünüyor, bu da doğallığı bozmuyor. Gerçek zamanlı olarak sanal arka plan değişikliği yaparak bulunduğumuz ortamı dilediğimiz gibi değiştirebilirken takip kamerası özelliği de bize odaklanarak açımızı değiştirsek bile kameranın doğrudan bize bakmasını sağlar. Hatta bu özellik görüntülü aramalarda bile kullanılabiliyor. Ayrıca istersek güzelleştirme için dokunuş yapabiliyoruz ve cildimizi pürüzsüz hale getirip, beyazlatma, göz büyütme ya da yüzü yeniden şekillendirme gibi iyileştirmeler yapabiliyoruz.
1080p çözünürlüğünde görüntü alabilen bu kamera ile ilgili bir diğer önemli nokta da gizlilik anahtarına sahip olması. Laptopıun sağ kısmında bulunan bu anahtarı kullanarak kamerayı kilitleyebiliyoruz. Böylece bu gizlilik anahtarı sayesinde kameraya bant çekme derdini de gerilerde bırakıyoruz.
Huawei, ekosistemine önem veren ve çok sayıda farklı kategorilerde ürünlere sahip olan bir marka. Kulaklık, akıllı saat, tablet, telefon, bluetooth hoparlör vs. Say say bitmiyor. Ancak burada asıl değinmek istediğim bu ekosistemdeki ürünlerin birbirleriyle uyum içinde olması. Süper Cihaz özelliğini kullanarak laptopunuza tabletinizi bağlayabilir ve tabletin ekranını ikincil bir ekran olarak kullanarak verimliliğinizi artırabilirsiniz. Ya da Huawei telefonunuz var ve Süper Cihaz üzerinden MateBook X Pro’ya bağladınız. Telefona basitçe bağlanıp dosya transferi yapmaktan fazlasını yapabilirsiniz. Telefonun ekranını doğrudan laptopunuzun ekranına yansıtarak telefonunuzu bu şekilde kullanabiliyorsunuz.
Süper Cihaz özelliği ile hem Huawei ekosistemindeki ürünleri birbirine kolayca bağlayabiliyoruz hem de gelişmiş bir bağlantı kurulduğundan çalışma ortamımızı zenginleştirebiliyoruz.
Ve geldik bir başka önemli noktaya, yani bu MateBook X Pro’ya güç veren işlemciye. Intel Core Ultra 9 işlemcisi ve Intel Arc grafikleri ile güçlendirilen bu laptop uygulamaları yüksek performansta çalıştırmamızı sağlıyor. Bu işlemciye 32 GB RAM ve 2 TB’lık SSD eşlik ediyor.
Bu işlemci ile birlikte MateBook X Pro’nun bu yeni modeli, önceki nesle kıyasla genel hızda %60 gibi şaşırtıcı bir artış sağlıyor. Selefinin grafik performansını iki katına çıkaran yeni Arc GPU ile birlikte üst düzey bir laptop kullanıyoruz. Şunun da altını çizelim: MateBook X Pro, yüksek performanslı Intel Core Ultra 9 işlemciden güç alan ilk 14 inç dizüstü bilgisayar olma özelliğine sahip.
MateBook X Pro’un temel modeli, Ultra 7 işlemci (155H), 16 GB RAM ve 1 TB SSD ile geliyor. Daha yüksek performans arayanlar için de bu videoda incelemekte olduğum Core Ultra 9 işlemci, 32 GB RAM ve 2 TB SSD’li modeli alabilirsiniz.
Peki bu laptopla oyun oynayabilir miyiz? Bu soru kesin aklınızdan geçti. Bu konuya şöyle açıklık getireyim: Ana akım oyunları sorunsuz bir şekilde çalıştırabiliyorsunuz. Elbette bir oyun bilgisayarı kullanmıyoruz, bunu hep akılda tutalım, ama oyun oynamak istediğimizde de bize hiç tepki vermeyen bir cihaz da değil. Oyunlardan keyif alacak derece performans alabiliyoruz.
Yüksek performansı cihazı kullandığımız her an hissedebiliyoruz. Cihazı açarken ya da kapatırken de bunu görebiliyoruz. Yüz tanıma kilidi ile birlikte cihazın kapağını kaldırır kaldırmaz bilgisayarınız açılmış oluyor. 1 saniye içinde sistem başlatılırken, 9 saniye gibi kısa bir sürede masaüstünüze erişebiliyorsunuz.
Intel Evo sertifikası ile gelen bu sertifikanın zorlu pek çok şartını karşılayan MateBook X Pro, aynı zamanda bu yüksek performansı stabil tutabilen etkin bir soğutma sistemine sahip. Yükseltilmiş Huawei Shark Fin Isı Dağıtma Sistemi, ekstra fanlar ve üç boyutlu hava dolaşımı ile destekleniyor. İki hava çıkışı ve dört hava girişi sayesinde de yoğun kullanımda bile hem cihaz sessiz çalışıyor hem de serin kalıyor. Böylece performanstan ödün vermemiş oluyoruz.
Üretkenliğin kesintisiz devam edebilmesi ve işlerinizin yarım kalmaması için batarya ömrünün uzun olması ve hızlı şarj desteği iki önemli nokta. MateBook X Pro bu açıdan ihtiyaçları kendi üst segmentine yakışır seviyede karşılıyor. 70 Wh’lık batarayası ile 7 saatlik günlük kullanım elde ederken, 1080p videoyu 11 saat boyunca tek tam şarjda oynatabiliyorsunuz. 90W SuperCharge Turbo ile birlikte de sadece 10 dakikalık şarj ile 2 saatlik ofis kullanımı mümkün oluyor. Yani hem batarya ömrü uzun, hem de şarj için saatlerce beklemeniz gerekmiyor.
Bağlantı yuvaları söz konusu olduğunda da MateBook X Pro en yeni teknolojileri kullanıyor. Thunderbolt 4 bağlantı noktasıyla 40 Gbps çift yönlü bant genişliği sağlayabiliyorsunuz. Pek çok cihazı bağlayabileceğiniz bu portlar, özellikle yüksek çözünürlüklü çoklu ekran kullanmak isteyenler için birebir. Bu sayede bu laptopa çift 4K çözünürlüklü monitör bağlayabiliyor veya elinizde 8K çözünürlüğünde monitör varsa, buna da görüntü aktarabiliyorsunuz.
Huawei ses tarafını da ihmal etmemiş ve Huawei Sound destekli 6 hoparlör ve 4 mikrofon ile MateBook X Pro’yu donatmış. Böylece film izlerken ya da oyun oynarken ses performansından da keyif alacağınızı söyleyebilirim.
Evet, sonuç olarak MateBook X Pro, gerçekten de tam donanımlı bir notebook çözümü olmuş. Bir laptopta üst seviye performans beklentisi içinde olanlar, şık ve mobil bir notebook seçeneği arayanlar, Huawei çevre cihazlarıyla uyumlu olması açısından ekosistemin tüm nimetlerinden yararlanabilecekleri yeni MateBook X Pro’yu tercih edebilir.
Detaylı bilgi için tıklayın.
İlk yorum yapan olun