Dyson OnTrac inceleme

Dyson bir sürpriz yaparak geçtiğimiz haftalarda OnTrac ismini verdiği kablosuz kulaklığı ortaya çıkardı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de de satışa sunulan bu ürünü öncesinde deneyimleme şansım oldu. Şimdi sözü uzatmadan gelin, Dyson OnTrac’ın öne çıkan özelliklerine yakından bakalım. – DEVAMI …


Dyson’ın süpürgeleri ve saç bakım ürünleri dışında bir kulaklıkla karşıma çıkması açıkçası ilk etapta beni şaşırtmadı değil. Ancak markanın ses teknolojileri üzerinde uzun zamandır çalıştığı ve bir bakıma bu ürünün bu çalışmalaların meyvesi olduğunu düşündüğümüzde açıkçası OnTrac’ın nasıl bir kulaklık olduğunu fazlasıyla merak ettim.

Dyson Zone bir Nisan Şakası değildi ve en çok elektrikli süpürgeleriyle tanınan şirket gerçekten de ses pazarına girme konusunda son derece ciddiydi. Şimdi de Dyson’ın ikinci çift kulaklığı var. Bu kez, standart bir kulaküstü kulaklık tasarımını benimseyen Dyson, elbette tasarım tarafında kendi imzasını atarak farklılaşmayı başarmış.

Şu da bir gerçek: Dyson zorlu bir pazara girmiş durumda. Çünkü karşısında ses alanında uzun yıllara dayanan deneyimi ve marka ismi olanlar var ve rekabetin kolay olmayacağı çok açık. Dyson ise bu zorlu pazardan pay almak istiyor. OnTrac de aslında Dyson için taze bir başlangıç denilebilir.

OnTrac’in teknik özellikleri, Dyson’ın bu konuda oldukça iddialı olduğunu gösteriyor. Müzik, kulağa doğru 13˚ eğimli özel 40mm neodimyum sürücüler aracılığıyla iletiliyor. Bu da kulak kanalınızın dalgaları üreticinin ikonik süpürgeleri kadar güvenle emmesini sağlar. ANC (Aktif Gürültü Engelleme), 40dB’ye kadar istenmeyen ortam gürültüsünü azaltmak için özel bir algoritma kullanıyor ve pratikte gerçekten çok iyi çalışıyor, ofis sohbetleri neredeyse tamamen susturuluyor ve otobüslerde çığlık atan bebekler bir fısıltıya dönüşüyor.

Tasarım

Bir kulaklığı incelerken benim için iki ana nokta var. Biri tasarım, diğeri de haliyle ses. Tasarım sadece gözümüzün gördüğü renkler ve modern tasarım değil, aynı zamanda ergonomiyi de kapsıyor. Bir kulaklığı kullanırken sağlanan konfor elbette çok önemli ve burada bir sorun varsa geri kalan özellikler maalesef havada kalıyor. Peki OnTrac bu açıdan nasıl?

OnTrac’in büyük denilebilecek boyutuna ve 451 gram ağırlığına rağmen, Dyson burada akıllıca bir hamle yapmış ve daha eşit ağırlık dağılımı için iki küçük pil ünitesini kafa bandına (kulaklıklar yerine) entegre etmiş. Haliyle bu dengenin sağlanması konforu da artırmış. Ancak madalyonun diğer yüzü de var tabii. Uzun saatler kullanmaya kalktığınızda biraz biraz rahatsız etmeye başlıyor. Ama genel olarak konfor iyi kotarılmış denilebilir.

OnTrac’in diğer pek çok kulaklıktan farklı yaptığı bir şey daha var: O da değiştirilebilir kulak yastıkları ve kulaklık başlıkları. Bu sayede kulaklıkların büyük ölçüde özelleştirilebilmesi mümkün oluyor.

Özetle kulaklığınızı kişiselleştirme seçeneğine değer veriyorsanız OnTrac işini iyi yapıyor.

Dyson OnTrac, dört renk seçeneği ve ilave olarak sunulan kulaklık yastığı ve dış kapak çeşitleri ile 2000’den fazla renk kombinasyonu yaratılabilecek şekilde kişiselleştirilebiliyor. Yastıkları ve başlıkları değiştirmek zor değil, çünkü her ikisi de hafif bir bükülme ile çıkıyor.

Kulaklıklar, fiziksel olarak büyük olmalarına rağmen, aslında oldukça ince ve kafada fazla çıkıntı yapmıyor.

Kulak yastıkları mikrofiber bir malzemeden yapılmış. Dokunması yumuşak ve gerçekten de başınızın üzerindeyken konforu artırıyor. Ancak tam olarak nefes alabilir bir yapı sunduğunu söylemek güç. Dyson, gürültü engellemeyi kapattığınızda pasif gürültü izolasyonuna yardımcı olmak için özel bir tasarım kullanmış, ancak ılıman havalarda dahi zaman zaman terletmedi değil.

Son olarak tasarımla ilgili şunu söyleyeyim: Kulaklık başlıkları, kılıfın içine kaydırılabilecek şekilde dönüyor ve teorik olarak boynunuza takabiliyorsunuz. Ancak çok büyük oldukları için ikincisini yapmak biraz rahatsız edici.

Batarya ömrü

Dyson OnTrac’in öne çıkan özelliklerinden biri de 55 saatlik pil ömrü. Bu oldukça iyi ve en yakın rakiplerinin çoğunu gölgede bırakıyor. Dyson, kutu içeriğine 1,2 m örgülü USB-C kablosu eklemeyi de ihmal etmemiş.

Ses

Ses kalitesine gelince, Dyson OnTrac başlangıçta beklediğimden daha temiz bir ses veriyor. Özellikle vokaller dengeli bir şekilde işleniyor. Seste detaylar iyi seviyede.

Bu uzun pil ömrünün yanı sıra Dyson, gürültü engelleme sisteminin yeteneklerini de vurgulamak istiyor. Her iki kulaklığa yerleştirilen toplam sekiz mikrofon, etrafınızdaki dünyayı saniyede 384.000 kez dinleyerek dış sesleri 40dB’ye kadar engelliyor. Bu uyarlanabilir bir gürültü engelleme sistemi değil, yani ya ‘açık’ ya da ‘kapalı’, ancak ortam seslerini içeri alan bir Şeffaflık modu var. Bu, her iki kulaklığa güçlü bir çift dokunuşla etkinleştirilebiliyor. Tamamen kapatmak isterseniz, MyDyson uygulamasını kullanmanız gerekiyor. Ki bu uygulamaya ayrıca geleceğim.

Gerçek dünya testlerinde, gürültü engelleme oldukça iyi çalışıyor. Ofis konuşmaları tamamen yok oluyor ve toplu taşıma araçlarında da gürültü sorun olmaktan çıkıyor.

Gürültü engellemeyi ayarlayabilmenin yanı sıra, MyDyson uygulamasını da mutlaka telefonunuza yüklemeniz gerekiyor. Bu uygulamada kulaklık üzerinden pek çok ince ayara ulaşabiliyorsunuz ve sesi kişiselleştirebilmeniz mümkün. Aralarından seçim yapabileceğiniz üç EQ ön ayarı var: Geliştirilmiş (varsayılan olarak açık), Bas Güçlendirme ve Nötr.

Bence bu haliyle iyi, ama Bowers & Wilkins veya Bang & Olufsen’in kendi uygulamaları aracılığıyla sunduklarına benzer bir şekilde EQ ayarlarını tamamen kişiselleştirme fırsatı verilmesi güzel olurdu.

MyDyson uygulaması ayrıca kulaklığın içindeki ve dışındaki gürültü seviyelerini sürekli olarak izliyor ve ses seviyesi zararlı hale geldiğinde bunu görebiliyorsunuz. Dinlediğiniz ses zararlı bölgeye girdiğinde size bildirim göndermiyor, ancak ses seviyesinin 80dB’nin üzerine çıkmamasını sağlayacak bir ayarı değiştirebiliyorsunuz.

Dyson OnTrac aynı zamanda kulaklığı taktığınızda ya da kapattığınızda otomatik olarak çalacak ve duraklatacak şekilde kullanılabiliyor ve 30 dakika kullanılmadığında kendini kapatıyor. Bu da batarya ömrü için elbette önemli bir özellik.

OnTrac, bazı noktalarda biraz yetersiz kalıyor. İlk olarak, yedi yaşına basan ve artık Bluetooth 5.3’ün gerisinde kalan Bluetooth 5.0 standardı kullanılıyor. Bluetooth 5.4’ün de aynı derecede premium modellerde görülmeye başladığını görüyoruz. Kaynak cihazlara hala güvenilir bir bağlantı sunsa da, iki cihaza aynı anda bağlanmak için çok noktalı bağlantı da dahil olmak üzere bazı önemli özelliklerin eksik olduğu söylenebilir.

Ses codec desteğine gelince, liste oldukça kısa ve sadece temel SBC ve AAC codec’lerinin yanı sıra oldukça niş LHDC de var. Dyson OnTrac kadar pahalı bir çift kulaklığın aptX’i ya da gerçek yüksek çözünürlüklü sesi desteklememesi de beni şaşırtmadı değil. Ayrıca uzamsal ses veya kablolu dinleme desteği de yok.

Dyson OnTrac, ses sunumunda çok daha hassas. OnTrac’in 6Hz ila 21kHz’lik geniş bir frekans aralığına hitap etme yeteneğine vurgu yapıyor. Bu, insan kulağının duyabileceğinden çok daha düşük – ve biraz daha yüksek – ancak Dyson, OnTrac’in kulağın algılama aralığındaki tüm sesleri rahatça işleyebilmesini sağlamak ve daha yüksek ses seviyelerinde bozulmayı en aza indirmek için bu kararı verdiğini söylüyor.

EQ ön ayarlarıyla oynamak kesinlikle işe yarıyor çünkü bir şarkıda işe yarayanın diğerinde işe yaramadığını fark ettim.

Genel olarak Dyson OnTrac tarafından üretilen ses fena değil. Temiz ve bazı detayları ortaya çıkarabiliyor, ancak daha nötr ses profili herkesin zevkine uygun değil. Ayarlanabilir bir EQ potansiyel olarak bir dereceye kadar yardımcı olabilir.

Kontroller

OnTrac’te iki fiziksel düğme var: Sol kulaklıkta güç ve Bluetooth eşleştirme modunu başlatmak için bir düğme ve sağ kulaklıkta ses seviyesini ayarlamak, parçaları atlamak ve oynatmak/duraklatmak için kullanılan küçük bir joystick. Testlerim sırasında joystick’in çoğunlukla duyarlı olduğunu gördüm, ancak zaman zaman ses seviyesini ayarlamada sorunlar yaşadım. Yukarı veya aşağı hareket ettirdiğimi algılamadığını fark ettim ve sorunsuz kullanım için iyi bir şekilde itmeniz gerektiğini söyleyebilirim.

Her iki kulaklığa iki kez dokunulduğunda gürültü engelleme ve şeffaflık modları arasında geçiş yapılıyor ve komutunuzun alındığını bildiren sesli bir geri bildirim alıyorsunuz.

Son olarak taşıma kılıfından da söz edeyim. Geleneksel bir kulaklık seyahat çantasını düşünün, ancak fermuarlı bir tasarım yok. Kulaklıklar sorunsuz bir şekilde geri takılabiliyor ancak hem üst hem de alt kısımları açıkta, yani en azından toz girişine açık bir yapıda.


İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*


Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.